Sazova Parkı
Resmi adı Eskişehir Bilim, Sanat ve Kültür Parkı olan tesis, farklı yaş gruplarının ilgisini çekebilecek şekilde tasarlanmış bölümlere sahip.2008 yılında ziyarete açılan parkın en dikkat çekici bölümü, 5-11 yaş arası çocuklar için tasarlanmış Masal Şatosu. Ziyaretçilerin rehberli turlara katılarak gezebildiği şato, kısa sürede parkın en önemli simgesine dönüşmüş.
Şatoya ek olarak Korsan Gemisi de bir hayli ilgi çekiyor. Geminin tasarımında, Pilgrimler’in 1620 yılında Atlantik’i aşmak için bindikleri Mayflower isimli deniz taşıtı örnek alınmış. Tabii korsan temalı gemiden bahsetmişken yılın belirli dönemlerinde sportif etkinliklere sahne olan göleti de unutmamak gerekiyor.
Kentpark Plajı
2009 yılında ziyarete açılan park, ülkemizin ilk suni plajına ev sahipliği yapıyor. Eskişehir’in modern bir kent haline geldiğinin en önemli kanıtı niteliğindeki bu plaj, 350 metrelik uzunluğa sahip.
Ayrıca bünyesinde ailelere özel bir bölüm barındırıyor. Suni plajın hemen yanı başında ise yarı olimpik yüzme havuzu bulunuyor.
Parkı ziyaretiniz sırasında acıktığınızı hissederseniz, süs balıklarının ve kuğuların renk kattığı göletin kıyısındaki restorana yönelebilirsiniz.
Enerjinizi geri kazandıktan sonraysa rotanızı kapalı binicilik alanına çevirebilirsiniz. Alternatif olarak açık havanın tadını çıkartmak adına park boyunca uzanan parkurda yürüyüşe çıkabilirsiniz.
Balmumu Heykeller Müzesi
Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen’in kurucusu olduğu Balmumu Heykeller Müzesi’nin açılışı 2013 yıllında gerçekleştirilmiş.
Kültürel tesis, Büyükerşen ve öğrencilerinin aslına uygun olarak hazırladıkları 160 balmumu heykele ev sahipliği yapıyor.
Salon A’ya girdiğinizde Türk tarihi için önemli simaları tasvir eden heykelleri görebilirsiniz. Müzenin en zengin bölümü konumundaki
Salon B’de ağırlık televizyon dünyasından isimlere verilmiş.
Salon C, Türk kültürü ve edebiyatının zenginleşmesini sağlamış isimlere, bir sonraki bölüm ise 1950’den itibaren çeşitli görevler üstlenmiş devlet adamların ayrılmış.
Müzenin koleksiyonu, televizyon dünyasının ve yaptıkları işlerle Türk siyasi tarihinde iz bırakmış önemli isimlerin heykellerinden oluşuyor.
Tesis, gerek sergilenen eserlerin yapım aşamasında kullanılan teknikler gerekse de koleksiyon zenginliği bakımından Madame Tussauds müzesine benzetiliyor.
Eskişehir Havacılık Müzesi
Yunus Emre Yerleşkesi’nin tam karşısında yer alan Eskişehir Havacılık Müzesi, İl Çevre Koruma Vakfı önderliğinde ve Hava Kuvvetleri, Eti, Anadolu Üniversitesi gibi kurumların desteğiyle 1997 yılında açılmış.
ama tesis, vakfın kapatılmasının ardından önce Hava Kuvvetleri Komutanlığı’na, ardındansa Anadolu Üniversitesi’ne devredilmiş.
Havacılık tutkunlarının Eskişehir gezilecek yerler listelerinin olmazsa olmazı sayılan cazibe merkezi, daha çok müze olarak tanınıyor. Ancak hiçbir zaman bu statüyü kazanmamış bir yer. Zaten girişindeki tabelayı ve web sitesini incelerseniz, resmi adının Anadolu Üniversitesi Havacılık Parkı olduğunu kolayca fark edebilirsiniz.
1850’li yıllarda Takattin Bey tarafından kente odun ticareti yapmak için gelen tüccarların konaklaması amacıyla yaptırılan Atlıhan El Sanatları Çarşısı, günümüzde hediyelik ve hatıra değeri taşıyan eşyalar bulmayı amaçlayan alışveriş tutkunlarından yoğun ilgi görüyor.
Geçmişte yerel halkın politik, ekonomik ve sosyal olayları konuşmak için toplandıkları önemli bir merkez görevi de üstlenen han, 1950’li yılların ortalarında adeta kaderine terk edilmiş.
Bu dönemi ağır hasarla atlatan tarihi yapı, 2006 yılında gerçekleştirilen Odunpazarı Evleri Yaşatma Projesi kapsamında aslına uygun olarak restore edilmiş.
Tavafçı ve Odunpazarı adlarıyla da anılan hanın içerisindeki dükkânlarda, lüle taşından yapılma birbirinden güzel objeler bulabilirsiniz. Bu mekânlarda ayrıca gümüş ve ahşap gibi çeşitli materyallerden üretilmiş magnet, dekoratif tabak, takı, pipo, biblo gibi ürünler de yer alıyor.
Devrim Otomobili
Türk sanayisi için önemli mihenk taşı olacakken bilinçsizlik sonucunda devamı gelmeyen bir projeye dönüşen Devrim Otomobili, Tülomsaş Müzesi’nde ziyaret edilmeyi bekliyor.
Otomobilin hikâyesi, 1961 yılında Ankara’da gerçekleştirilen bir toplantıyla yazılmaya başlanmış. Devlet Demiryolları Fabrikaları ve Cer Daireleri’nde görevli 20 yönetici ile mühendisin çağrıldığı bu toplantıda, ordu için otomobil geliştirilmesi görevinin TCDD’ye verildiği ve o zamanın parasıyla 1,4 milyon TL ödenek ayrıldığı açıklanmış. Süreninse yalnızca 4,5 ay olduğu belirtilmiş.
Emin Bozoğlu önderliğindeki ekip, Eskişehir’deki atölyede 4,5 ay süren hummalı bir çalışmanın ardından 50 beygir gücünde, maksimum 140 kilometre hıza çıkabilen, 2070 santimetreküp hacimli motora sahip 4 binek otomobili kullanıma hazır hale getirmeyi başarmış.
29 Ekim 1961 tarihinde TBMM binasının önünde Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel’e sunulan araçlarla önce Anıtkabir’e gidilmiş. Ardındansa Gürsel, Devrim ile Ankara Hipodromu’ndaki geçit törenine katılmış.
Ancak bu esnada gerçekleştirilen yakıt ikmalleri, basın tarafından kasten otomobillerin çalışmadıkları şeklinde halka aktarılmış. Oluşan kamuoyu baskısı nedeniyle de proje, bir daha asla gündeme alınmayacak şekilde rafa kaldırılmış.
Doktorlar Caddesi
Gündelik yaşamı gözlemlemek ve alışveriş fırsatlarını değerlendirmek için Doktorlar Caddesi’ni de gezi programınıza dâhil edebilirsiniz.
Yalnızca yaya trafiğine açık yolun resmi adı aslında İsmet İnönü-1 Bulvarı. Ancak zaman içerisinde bölgede faaliyet gösteren muayenehanelerin sayısında artış olunca, tıpkı Taşbaşı Çarşısı’ndaki gibi gayriresmi isim değişikliği yaşanmış.
Buradan ne zaman geçsem, İstiklal Caddesi’nin eski görünümü hemen aklıma geliyor. Zira çevresini saran binaların görünümü, iki yanına dikilmiş ağaçlar ve yoğun yaya trafiği İstanbul’daki türdeşiyle 1,5 kilometre uzunluğundaki Doktorlar Caddesi arasında öne çıkan benzerlikleri oluşturuyor.
Özel günler öncesinde yapılan süslemelerle görünümü çok daha göz alıcı hale gelen cadde, Kanatlı AVM ve Espark gibi AVM’ler sayesinde alıveriş tutkunlarını kendisine çekiyor. Tabii Eskişehir’in renkli gece hayatını deneyimlemek isteyenleri de eli boş göndermiyor